Bir kene ağırlığının 100 katı kadar kan emebilir. Kene deve, köpek, koyun ve insana yapışarak kan emen ve bu yolla beslenme sağlayan bir canlıdır. Kene (lxodoidea) gurubunda incelenen gözü olmayan böcektir. Kene haşeresinin 889 türü bulunmaktadır. Kene yumurtlama yöntemi ile ürer. Dişi kene yumurtasını çöp, yaprak ve hayvanların kılları arasında saklar. Yumurtalarından 3 bacaklı larva olur. Kene bu dönemden sonra pupa dönemi denilen dönemden geçer. Pupa döneminden geçen kene 8 bacaklı yavru keneye dönüşür. Henüz larva olan keneler kertenkele canlısı üzerinde, ergin olan kene insan ve memeli hayvanlar üzerinde parazit yaşar. Ergin olan kenede 4 çift bacak vardır. Kenenin bacakları üzerinde çengel biçimli vantuzlar bulunur. Kenede buluna ayak koku almaya çok duyarlıdır. Kenenin 2 çift bacağı öne, 2 çift bacağı arkaya yönlenmiş biçimde yer alır. Ayağındaki vantuzlar sayesinde deriyi rahatlıkla sarar ve tutar. Bu şekilde kan emme işini kolay yapar. Karnını kan ile iyice dolduran kene konağını terk eder, ağaç ve otlara tırmanır. Tekrar kan emmek istediği zaman yakınından geçen havyan ve insanın üzerine konar. Kenenin başı ve vücudu kaynaşmıştır. Doğada bulunan bütün keneler kör değildir. Sığır ve köpek kenesinin gözleri görür. İnsan ve hayvan kanı emerek beslenen kene türü mikrop ve hastalık yayan bir tür kenedir.
Evinizde iş yerinizde yada diğer ortamlarda haşereler ile mücadele etmek için firmamızı arayabilirsiniz.
Keneler, bilimsel olarak Araknidler (Arachnidler eklembacaklı tipte bir sınıftır.) olarak sınıflandırılır. Fosil kayıtları, kenelerin en az 90 milyon yıl civarında olduğunu göstermektedir.
• Çoğu kene ısırıkları zararlı mikropları bulaştırmazlar.
• Kene kaynaklı çeşitli hastalıklar vardır.
• Genellikle kene ısırmasından sonra günler ila haftalar arasında gelişen çok çeşitli semptomlar vardır. Semptomlar, iletilen belirli mikroplara bağlıdır.
• Tüm kene ısırıkları için lokal temizlik ve antibiyotik krem uygulanabilir.
• Her tür kenenin çıkarılması için güvenli ve etkili yöntemler vardır.
Ayzer ilaçlama; Profesyonel ekiplerimizden dezenfeksiyon ve ilaçlama hizmeti
Yada iletişim sayfamızdan bilgi alabilirsiniz.
Keneler küçük araknidlerdir. Keneler, karmaşık yaşam döngülerini tamamlamak için kana (kanlı yiyeceklere) ihtiyaç duyarlar. Keneler, bilimsel olarak Araknidler olarak sınıflandırılır. Fosil kayıtları, kenelerin en az 90 milyon yıl civarında olduğunu göstermektedir. Dünyada 800’den fazla kene türü vardır, ancak yalnızca iki kene ailesi, Ixodidae (sert keneler) ve Argasidae (yumuşak keneler), hastalıkları veya rahatsızlıkları insanlara bulaştırdıkları bilinmektedir. Sert keneler sırtlarında kalkan veya sert levha bulundururken, yumuşak kenelerde bunlar bulunmazlar.
Keneler, yumurta, larva, nimfa ve yetişkin erkek ve dişi keneler içeren karmaşık bir yaşam döngüsüne sahiptir. Larvalar, nimfalar (aynı zamanda tohum keneleri olarak adlandırılır) ve yetişkinlerin hepsinin kana ihtiyacı vardır. Genellikle, dişi yetişkin (sert kene), erkeklerin genellikle çiftleştikten sonra ölmesi nedeniyle en çok ısırmaya neden olanıdır. Keneler zıplayamaz, uçamaz ve düşmezler. Keneler basitçe bacaklarıyla uzanırlar ve konakçı üzerinde tutunur ve sürünürler. Her ne kadar bazı larvalar konakçıları tercih etseler de nimfa ya da yetişkin evresindeki çoğu keneler, insanlar da dâhil olmak üzere birçok farklı hayvana kan için tutunacaktır. Bir kaç larva kenesi türü dışında, olgunlaşmamış keneler (larvalar, nimfalar) genellikle kan bulacağı yerler hakkında daha az seçicidir ve yılanları, amfibileri (omurgaya sahip balık ile sürüngen arasında özellik gösteren soğukkanlı hayvanlardır), kuşları ve memelileri ısırdığı bilinmektedir. Her ne kadar keneler kanla beslenmedikleri takdirde sonunda ölecek olsa da birçok kene türü kan olmadan bir yıl veya daha fazla hayatta kalabilir. Sert keneler saatlerce kalıp beslenirler. Hastalık iletimi genellikle kene kanla dolduğunda, öğün sonunda ortaya çıkar. Sert bir kenenin patojenleri iletmesi saatleri alabilir. Yumuşak keneler genellikle bir saatten daha az süreyle beslenir. Hastalık iletimi, yumuşak keneler ile bir dakikadan daha kısa bir sürede meydana gelebilir. Bu yumuşak kenelerin bazılarının ısırması, yoğun acı verebilir.
Keneler, insanlar ve hayvanlar için hastalıkların aktarıcılarıdır. Keneler hastalığı birçok konakçıya bulaştırabilirler; bazı keneler sığırlarda Teksas ateşi (Texas Fever) gibi ekonomik zarara neden olur, bu da ineklerin % 90’ını öldürür. Keneler, tükürüklerindeki ve ağız salgılarındaki mikropların konakçının cildine ve kanına girmesine sebep olurlar. Keneler 1800’lerin ortalarında hastalıklara sebep oldukları anlaşıldı ve bilimsel yöntemlerin (mikroskoplar, kültür teknikleri, doku boyaması) gelişmesiyle elde edilen bilgiler sayesinde keneler tarafından iletilebilen çok çeşitli hastalıkların olduğu görüldü.
Kenelerin birçok yaygın isim vardır (örneğin, köpek kenesi, geyik kenesi ve Afrika kenesi) ve bu isimler bilimsel literatürde de yer almaktadır. En yaygın isimler, bir cinsini temsil eder. Bununla birlikte, “kırmızı” ortak ismini, keneler kanla beslendikleri için insanlar tarafından hemen hemen tüm keneleri açıklamak için kullanılabilir.
Özellikle Nisan – Eylül ayları arasında çimenli alanlar ve ormanlardan geçen insanlar, ısırıkları için daha yüksek risk altındadır. Bu gibi alanlarda eğlence amacıyla seyahat eden kişiler, kendilerini uygun kıyafetler ve DEET içeren kovucularla/savarlarla koruyanlardan daha yüksek risk altındadırlar. Ayrıca, pire ve kene kovucularla tedavi edilen evcil hayvanlara sahip insanları ısırması riski daha azdır. Uzun çimenli alanlar veya ormanlarla çevrili bölgelerde yaşayan insanlar ısırmaları için daha yüksek risk taşırlar.
Kene ısırıklarının çoğu özel bir tedaviye gerek duymasa da, bazen bulaşıcı hastalık, iç hastalıkları, alerji uzmanları ve / veya Lyme hastalığı gibi hastalıkların tedavisinde özel eğitime sahip bireylere danışılabilir.
Ne yazık ki kene ısırığı genellikle ağrısızdır, kan emmeyi durdurduğunda ve deriden düştükten sonra bile bu şekilde kalır. Fakat daha sonra ısırık bölgesinde aşağıdaki belirtiler görülebilir;
• Kaşıntı,
• Yanma,
• Kızarıklık veya kırmızı nokta,
• Nadiren, bazı bireylerde eklemlerde (bazı yumuşak ısırıkları) bölgesel sınırlandırılmış yoğun ağrı,
Az bir kısım insan da ısırıklarına (tükürük salgıları) hassas veya alerjik olabilir ve aşağıdaki belirtiler görülebilir;
• Isırık yanında döküntü,
• Nefes darlığı,
• Şişme,
• Uyuşukluk, hissizlik,
• Felç (örneğin, boyun sertliği).
Bununla birlikte, ısırıkları olan kişilerin çoğunluğu hiçbir semptom geliştirmez ve birçok insan ısırıldığını hatırlamamaktadır.
Isırması sırasında veya hemen sonrasında sık olmasa da aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir;
• Ateş,
• Nefes darlığı,
• Halsizlik,
• Kusma,
• Isırık bölgesinde şişme,
• Baş ağrısı,
• Şaşkınlık,
• Çarpıntı,
Bu belirtileri olan kişiler hemen bir doktora görünmelidirler.
Son zamanlarda, araştırmacılar kene ısırığının (esas olarak yıldız kene tarafından üretilen tükürük) binlerce insanda kırmızı ete alerjiye neden olduğunu bulmuşlardır, bu duruma et alerjisi denmektedir. İnsanlar kümes hayvanlarını (tavuk, hindi) yiyebilirler ve alerjik reaksiyon görülmez. Et alerjisi olanlar et yediklerinde şişlik geçirir ve kurdeşen dökerler. Bazılarında ise aşırı duyarlılık görülebilir. Reaksiyonun, kırmızı et tüketildiğinde alerjik reaksiyona yol açan bir bağışıklık tepkisini uyaran kene bağırsağındaki ve / veya tükürüğündeki bir alfa-gal antijenine bağlı olduğu düşünülmektedir. Bazen, bir kene ısırığı kırmızı olabilir, kırmızı çizgilerle şişebilir; bu belirtiler ısırmanın enfekte olduğuna dair işaretlerdir.
Çoğu kene ısırıkları patojenleri bulaştırmasa da bazı ısırıklar bulaştırır. Bir kenenin patojenleri görsel olarak taşıdığını belirlemek mümkün değildir. Aşağıda, Amerika Birleşik Devletleri’nde başlıca meydana gelebilecek kene kaynaklı hastalıkların bir listesi verilmiştir;
• Tularemi (Tularemia) (Amerikan köpek kenesi -Francisella tularensis bakterileri için taşıyıcı)
• Anaplazmoz (Anaplasmosis) (HGA – Anaplazma fagositofil bakterileri için taşıyıcı)
• Colorado Kene Ateşi (Colorado tick fever )(Coltivirus, bir RNA virüsü için taşıyıcı)
• Powassan Beyin İltihabı (Powassan encephalitis)
• Babesiosis
• Ehrlichiosis
• Rocky Dağ benekli ateşi (Rocky mountain spotted fever)
• Lyme disease –(Borrelia bakterileri için taşıyıcı)
• Kalbi virüsü
• Kene kaynaklı nükseden ateş (Tick-borne relapsing fever)
• Q Ateşi (Q fever )
• Kene İle İlişkili Döküntü Hastalığı (STARI)
Bu liste, bazı kenelerin (örneğin Sert Kene) birden fazla patojenik mikrop (virüs, bakteri ve protozoa) tipini aktarabildiğini göstermektedir. Nadiren meydana gelse de tek bir ısırmasında birden fazla patojenin iletilmesi mümkündür. Kene ile ilişkili hastalıkların salgınları, larvalardan yetişkinlere kadar geliştikçe mevsimsel döngüleri takip eder (ABD’de nisandan eylül ayına kadar).
Genellikle ısırmasından sonra günler ila haftalar arasında gelişen çok çeşitli semptomlar vardır. Ortaya çıkan semptomlar, iletilen belirli mikroplara (patojen) bağlıdır. Örneğin, eritema migrans (“boğa gözüne” benzeyen bir döküntü) genellikle bir ısırığı ile bulaşan Lyme hastalığının ilk belirtisidir. Diğer belirtiler arasında halsizlik, mide bulantısı, ateş, kusma, çarpıntı, kızarıklık, eklem ağrısı, şişlik, uyuşma ve şaşkınlık olabilir. Bu belirtiler her şey dâhil bir liste değildir, kene ısırması sonucu iletilen patojene bağlı olarak diğer semptomlar ve işaretler görülebilir. Isırmasıyla birden fazla hastalık bulaşabilir; örneğin, bazı bireylere aynı zamanda Lyme hastalığı ve babesiosis bulaşmış olabilir.
Konakçının vücudundan çıkarıldıktan sonra kenenin tipini ve kene ısırığını tanımlayabilecek bir test bulunmamaktadır. Bununla birlikte, doktorlar tüm vücudu inceleyebilir, hala yapışık olan keneler, döküntüler veya kene kaynaklı bir hastalık belirtisi ararlar. Bazı kenelerin belirli patojenleri taşıma olasılığı olduğundan, kene tanımlanabilirse uzmanlar hangi ek testlerin yapılması gerektiğini daha iyi seçebilir.
Kene cinsi ve türlerin tanımlanması, uzmanın daha ileri testlerin ne zaman planlanabileceğini belirlemesine yardımcı olabilir. Örneğin, Lyme hastalığı, Rocky Mountain benekli ateşi, ehrlichiosis ve tularemia gibi hastalıklar için kan testleri, semptomlar mevcut olsa bile, maruziyetten haftalar sonra bile genellikle pozitif değildir. Isırmaya neden olan kene türüne dair bilgi, doktorun olası tanısını daraltmaya ve pozitif bir teşhis yapılmadan önce erken tedaviye devam etmesine izin verebilir. Kişi kene ısırmasından sonra semptomlar gösteriyorsa, muayene ve testler yapılmalıdır. Çoğu kene ısırıklarının belirtileri yoktur. Eğer kene ısırmasından sonra semptomlar gelişirse, hangi testlerin yapılması gerektiğinin belirlenmesi, bir bulaşıcı hastalık uzmanına danışılarak optimize edilebilir.
Tüm kene ısırıkları için lokal temizlik ve antibiyotik krem uygulanabilir. Isırma alanı kaşıntıya neden olursa, difenhidramin (Benadryl) içeren ilaçlar önerilir. Bu Benadril (Benadryl) karışımları deriye, kaşıntı için doğrudan veya tabletler halinde oral (ağız yoluyla) olarak uygulanabilir. Tüm kene ısırıkları için lokal temizlik ve antibiyotik krem uygulanabilir. Bu genellikle gerekli olan tek tedavidir. Bununla birlikte, kenenin bir kişiye bulaştırabileceği patojenlerin tedavisi, kene türü, konakçıya yapışık kalma zamanının uzunluğu, toplumdaki hastalıklar ve hastanın geliştirdiği semptomlar gibi diğer faktörlere bağlıdır. Özel tedavi, bulaştırılan patojenin kimliğine bağlıdır. Örneğin, kene tarafından ısırılan bazı hastalar Lyme hastalığının yaygın olduğu bir bölgede yaşıyorsa oral antibiyotikler reçetelerine yazılabilir. Daha belirgin semptomlarla birlikte, antibiyotiklerin damardan verilmesi gerekebilir ve hastanın hastaneye yatırılması gerekebilir. Tedaviye en iyi yaklaşım, hangi patojenin hastaya (örneğin, Borrelia bakteri türleri) bulaştığını teşhis etmek ve daha sonra patojeni azaltmak veya öldürmek için önerilen özel tedaviyi kullanmaktır.
Aşağıdakiler, her tip kenenin güvenli ve etkili bir şekilde çıkarılması için önerilen bir yöntemdir:
1. Eldiven gibi bir el koruyucusu kullanın, böylece patojenleri kene içinden ellerinize kadar yaymayın; deri seviyesinden kene alabilmek için pens veya cımbız kullanın.
2. Keneyi ezmeden, deriye olabildiğince yakın bir şekilde cımbız yardımıyla sıkıca kavrayın. Kene dışarı çıkana kadar hafifçe yukarı doğru çekme hareketini uygulayın. Kenenin ağız kısımları dikenli olduğu için bükülmesi veya döndürülmesi çıkartmayı kolaylaştırmaz. Aslında, bu tür hareketler kafa ve ağız parçalarını kırabilir, enfeksiyon riskini arttırabilir.
3. Kene çıkarıldıktan sonra keneyi ezmeyin çünkü patojenleri salgılayabilir. Ağzı sıkıca kapalı bir kavanoza koyun veya bir kâğıt üzerine yapıştırın. Eğer ısırılan kişi kene ısırmasından sonra hastalanırsa, doktora gösterin.
4. Baş ve ağız kısımlarının gömülü olduğu ısırmanın alanı küçük bir krater veya girinti bırakabilir. Eğer başın veya ağzın bölümleri kalırsa, bir doktor tarafından çıkarılabilir.
5. Isırılan alanı sabun ve su veya hafif bir dezenfektanla iyice temizleyin. Isırığı (kızarıklık veya enfeksiyon belirtileri) bir reaksiyon gelişimi için birkaç gün boyunca gözlemleyin. Önlem olarak bölgeye antibiyotik krem sürün. Antibiyotiğin bölgeye uygulanması, lokal bir enfeksiyonu önlemeye yardımcı olabilir, ancak genellikle kene tarafından bulaştırılan hastalıkların gelişme şansını etkilemez.
6. Keneye dokunan aletleri kullandıktan sonra ellerinizi yıkayın. Kullanılan tüm aletleri temizleyin ve dezenfekte edin.
Keneyi cımbız olmadan çıkarmak için işe yarayabilecek ya da yaramayacak birkaç öneri vardır. Aşağıda, kenenin ağız kısmıyla zarar görmeden cildin kendisini serbest bırakmasını sağlayan, bireylerin iyi çalıştığını iddia ettiği iki örnek vardır:
• Cildin üzerindeki keneyi parmağınızla (tercihen eldivenli bir parmak) bulun, kenenin gövdesini saat yönünde veya saat yönünün tersine yaklaşık bir dakika kadar çevirin. Bu kenenin deriyi bırakması için yeterince rahatsız edecektir sonrasında kene selobant ile basitçe deriden çıkarılabilir.
• Bir pamuk topuna sıvı sabun koyun ve yaklaşık 15 ila 20 saniye boyunca ıslatılmış pamuk topu ile keneyi örtün; kene muhtemelen kendisini deriden serbest bırakacak ve pamuk topuna yakalanacaktır. Keneyi ve pamuk topunu plastik bir poşete yerleştirerek bertaraf edebilirsiniz.
Bazen cımbız bulunmadığı zamanlarda bu yöntemlerden bahsedilmektedir; bununla birlikte, eğer bu yöntemler keneyi ağız kısımlarıyla birlikte sağlam bir şekilde çıkarırsa, bireyler ellerini iyice yıkamalı ve kene ile temas edebilecekleri alanları dezenfekte etmelidir.
Tırnak cilası ile kenenin boyanması, benzin veya diğer malzemelerle keneleri çıkarmak gibi vb. yöntemlerin uygulanması tavsiye edilmez. Bu tür tedaviler kenenin ısırılan bölgeye daha çok sıvı bırakmasına ve kenenin deriden ayrılmadan önce hastalığı bulaştırma şansını artırır.
Akarisitler keneler ve akarları öldüren kimyasallardır. Kenelerin yaygın olabileceği kapalı alanlarda akarisitler yüksek oranda kullanılır. Küçük ölçekli denemelerde kenelerin yaşam alanlarının azaltılması (örneğin, yaprak, çöp, uzun otların temizlenmesi) etkili olmuştur. Konakçı hayvanlara, kenelerin yaygın olarak bulunduğu yerlere (örneğin, geyik popülasyonunun yoğun olduğu alanlar) yemleme tüpleri, kutuları ve beslenme istasyonları kurularak akarisitlerin uygulanmasını içeren en yeni kontrol yöntemleri uygulanmıştır. Mantarlar, parazit nematodlar (iplik kurtları) ve parazit yaban arıları ile biyolojik kontrol de kene popülasyonunu azaltmaya yardımcı olabilir. ABD’de nisan ayından eylül ayına kadar, kenelerin büyüdüğü/geliştiği açık alanlardan uzak durarak kene mevsiminden tamamen kaçınılmalıdır. Ek olarak, akarisitlerin (keneler ve akarları öldüren kimyasallar) uygulanması, kene ve akar popülasyonunu azaltmak için geniş arazilere uygulanabilir. Ağaç dalları ve çöplerin, insanların yaşadığı ve çalıştığı alanlardan uzaklaştırılması da kenelere maruz kalmayı azaltabilir.
CDC tarafından, kene ısırmasından kaçınmak için açık havada çalışanlara (ve diğerleri) önerilen yöntemler (ipuçları) burada özetlenmiştir:
1. Kenelerin, potansiyel konakçıya tutunmak için bekledikleri kene popülasyonlarının yüksek olabileceği alanlardan kaçınınız.
2. Açık renkli giysiler giyin, böylece keneler kolayca görülebilir ve üzerinizden rahatlıkla süpürebilirsiniz.
3. Kenelerin pantolon paçalarından girebilme ihtimaline karşı paçalarınızı botlarınızın içine sokunuz.
4. Böceksavar uygulayın ve keneleri kovmak için tasarlanmış markaları kullanın. Talimatları takip edin. Çocuklarda DEET içeren savarlar kullanmaktan kaçının. Talimatları dikkatli bir şekilde uygulayın ve bazı kovucuları (kene savar) doğrudan cilde veya giysiye uygulayabilirsiniz. % 15 veya daha az yoğunlukta DEET içeren savarlar çocuklar için uygun olabilir. Bunlar kesinlikle talimatlar takip edilerek dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır. Permetrin içeren savarlar giysiye uygulanabilir fakat cilde uygulanamazlar. DEET içeren kovucuların kene popülasyonunun yoğun olduğu bölgelerde, sivrisinekleri kovmaktan daha sık bir tekrarla uygulanması gerekebilir. Paket üzerindeki talimatları dikkatlice uygulayınız.
5. Kendinizi, çevrenizdekileri ve evcil hayvanlarınızı, kene bulunabilecek yerlere maruz kaldıklarında hemen kontrol ediniz.
Potansiyel kene alanlarında çok zaman harcayacaksanız kene kovucu kıyafetler giymeyi düşününüz. Evcil hayvanlarınızı pire ve kene kovucular ile tedavi edildiğinden emin olunuz. Eğer hayvanlardan kene çıkarılacaksa insanlara uygulanan yöntemleri deneyiniz. Kendinizi eldivenlerle olası maruz kalmalardan koruyun. Son 2 ay içerisinde keneden bulaşan bir rahatsızlığı olan ve kene ısırmasından dolayı ateşlenen kimseler kan bağışında bulunmamalıdır.
Kene ısıran insanların büyük çoğunluğunun ısırık sırasında veya sonrasında hiçbir problemi olmayacaktır. Bastırılan bağışıklık sistemi (HIV, kanser, kemoterapi hastaları) rahatsızlığı olan kişiler için sonuç hala iyidir ancak doktorlarına başvurmalı ve kene ısırığı konusunda bilgi vermelidirler. Ayrıca, kene ısırmasından sonra kene hızlıca çıkarılırsa muhtemel daha az patojen taşınacaktır. Kene, bir patojen iletirse, kişi için genel sonuç değişir. Bulaşan hastalık, tanı zamanı, hastalığın evresi ve hastanın durumu ile sonuç iyi ila kötü arasında değişebilir. Bastırılan bağışıklık sistemi (HIV, kanser, kemoterapi hastaları) rahatsızlığı olan kişilerin genellikle sağlıklı kişilerden daha kötü sonuçları olabilir. Kenelerin sebep olabileceği hastalıkların sonuçlarını anlamanın en iyi yolu bulaşıcı hastalıklar uzmanına muayene olmaktır.
Keneler kan emici ektoparazitler olarak bilinirler. Çeşitli hayvanların ve insanların derilerine yapışarak hortumları yardımıyla kanlarını rahatça emerler. Kan emdikten sonra vücutlarında gözle görülür bir şişkinlik meydana gelir. Kenelerin vücutları tek parça halindedir ve vücutlarını koruyan kalkan şeklinde bir yapısı bulunur.Kenelerin dişi ve sert olanları erkeklere göre daha büyüktür. Ancak yumuşak olanlarının dişi ve erkek olanları birbirine benzer. Ülkemizde yumuşak keneler sert kenelere göre daha fazla görülmektedir. Keneler yumurtadan 6 bacaklı olarak çıksalar da kabuk değişiminden sonra bacak sayıları 8’e ulaşır. Yaklaşık 4-5 mm boyutlarında olan keneler kan emdikten sonra 11-12 mm’ye kadar ulaşırlar. Keneler dokunma ve koku alma duyularını ön ayak uçlarını kullanarak sağlarlar.
Dünya üzerine bilinen 850’e yakın çeşiti bulunan kenelerin, ülkemizde ise görülen 46 farklı türü vardır. Bu türlerin hepsinin öldürücü olduğunu söylemek yanlış olur. Ancak ülkemizde görülen 38 kene türünde ise Kırım Kongo Kanamalı Ateşi( KKKA) virüsü bulunmaktadır. Keneler yapı itibarı ile ikiye ayrılmaktadır; yumuşak ve sert keneler. Sert keneler “Ixoodid”, yumuşak keneler ise “Argasid” olarak bilinmektedir.
Keneler hayvan ve insan kanıyla beslenirler. Yaklaşık olarak boyutları 4-5 mm civarındadır. Yeni beslenmiş olan kenelerde gözle görülür bir şişkinlik görülür ve boyutları 11-12 mm’ye kadar ulaşabilir. Bunun yanı sıra sert kene sınıfından olan kenelerin dişi olanları erkeklere göre daha büyük olurken, yumuşak kene sınıfından olan kenelerin dişi ve erkek olanlarının boyu aynıdır.
Kenelerin renkleri türlerine göre değişkenlik gösterebilir. Kahverengi tonları, kırmızımsı kahverengi veya siyah renkte olabilirler. Kan emen keneler, beslendikten hemen sonra yeşilimsi mavi bir renge bürünür.
Kenelerin ergin dişi ve erkekleri kan emerken çiftleşirler. Dişi kene karnını doyurduktan sonra düşer ve yumurtlamaya başlar. Sert dişi bir kez beslendikten sonra binlerce yumurta yumurtlayabilir, yumuşak dişi ise birkaç kez beslenmeye ihtiyaç duyar. Keneler her beslenmelerinden sonra 20-50 yumurta bırakabilir ve daha sonra bu yumurtalardan larvalar ortaya çıkar. Larvaların ortaya çıkma süresi ise 2 hafta ila 4 hafta arasında değişmektedir.
Keneler sıcak kanlı hayvanlar ve insanlar üzerinde tutunabilen, parazit olarak yaşayan haşarelerdir. Aslında kenelerin doğal ortamları çalılık, kırlık, yeşillik gibi açık alanlardır. Fakat genellikle müstakil bahçeli bir evde oturuyorsak yada etrafı yeşillik açısından zengin binalarda oturuyorsak evimize keneleri misafir etmemiz normaldir. Bunun yanı sıra hayvan barınaklarına, kümes veya ahırlara yakın evlerde de keneye rastlanma ihtimali oldukça yüksektir.
Keneler oldukça küçük haşarelerdir. Bu sebeple hayvanlarımızın veya kendi derimizin üzerinde kene olduğunu farketmemiz genellikle zor olabilir. Keneler genellikle kan emdikten sonra şiştikleri ve boyutları büyüdüğünde daha farkedilebilir olurlar. Larva halindeyken keneleri göremez, nimf ve yetişkin dönemlerindeki keneleri rahatça görebiliriz.
Bahar aylarının gelmesiyle birlikte keneler ortaya çıkarlar ve bahar ve yaz ayları ülkemizde genellikle “Kene mevsimi” olarak bilinmektedir. Bunun yanı sıra temmuz ve ağustos ayları Kırım Kongo Kanamalı hastalığın ülkemizde en çok ortaya çıktığı aylardır. Bu sebeple uzmanlar tarafından mayıs ayından itibaren kenelere karşı dikkatli olmamız gerektiği sıkça söylenmektedir.
Keneler kan emici ektoparazitler olarak bilinirler. Sıcak kanlı hayvanların ve insanların kanını emerek besin kaynaklarını sağlar ve yaşamlarını devam ettirirler. Aynı şekilde üremeleri için de beslenmeleri yani kan emmeleri gerekmektedir.
Kene ısırıklarını tanımlamak bizler için genellikle kolay olur. Çünkü keneler ısırdıkları bölgede 10 güne kadar bağlı kalabilir. Keneler genellikle grup halinde yada sıra halinde ısırmazlar. Çoğunlukla tek bir kene ısırığı görmemiz daha olasıdır. Kenenin baş kısmı deriye gömülü olur ve keneyi bir bütün halinde çıkartmak gerekir. Bunu tek başımıza yapmak oldukça zordur. Bu sebeple vakit kaybetmeden bir uzmana görünülmelidir.
Kenenin latince karşılığı “Ixodida” dır.
Keneler bulaşıcı hastalıklar konusunda tehlike arz eden haşarelerin başında gelmektedir. Pek çok bulaşıcı hastalığı bünyesinde taşıyan keneler, insan sağlığı için ciddi risk oluşturur. Bu hastalıkların başında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), Lyme hastalığı, Kene kaynaklı Ensefalit, Monositik erlihyoz, Granülositik erlihyoz, Babezyoz, Q ateşi, Akdeniz benekli ateşi gelmektedir. Keneler bu hastalıkların bizlere geçisinde vektör olarak görev almaktadır. Vektörler, bu hastalıkların bulaşmasına aracılık eden bit, pire veya sinek gibi haşarelerdir. Ülkemizde ilk olarak 2002 yılında görülen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, o dönemde pek çok insanımızın hayatını kaybetmesine yol açmış, şuan da her yılın Nisan- Ekim ayları arasında görülmekte ve Temmuz- Ağustos aylarında ise en yüksek seviyelere ulaştığı bilinmektedir.
Ülkemizde bilinen 46 farklı türü vardır. Bu türlerin bazıları ; kümes kenesi, güvercin kenesi, lahor kenesi, sığır kenesi, köpek kenesidir. Ülkemizde görülen 38 kene türünde ise Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsü bulunmaktadır.
Kışın görülmez demek oldukça yanlıştır. Uzmanlara göre, kenelerin kışın da görüldüğü hatta hayvanların derisine yapışarak yaşamlarını devam ettiği bilinmektedir. Kışın da Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakalarının görüldüğünü söyleyen uzmanlar, yaz aylarına göre kışın vakaların daha az olduğunu da belirtmektedir.
Kenelerin çoğu dört yaşam evresinden geçer. Bu evreler; yumurta, altı ayaklı larva, sekiz bacaklı nimf ve yetişkindir. Yumurtalardan çıktıktan sonra, keneler hayatta kalmak için her aşamada kan emmelidir. Keneler her evreyi aynı konak üzerinde geçirirler.Yumurtadan çıkan larvaları 3 bacaklıdır ve haller adı verilen organları sayesinde bir konağa tutunurlar. Her türüne göre değişkenlik gösteren süre zarfında ise deri değiştirerek 8 bacaklı nimf şekline bürünürler.
Bir yüzme havuzuna gidebilir, duş alabilir veya küvette saatlerce oturabilirsiniz. Eğer vücudunuzda varsa hayatta kalması mümkündür. Ancan kenelerin yüzmek gibi bir yetenekleri yoktur. Küçük bedenleri ve minik bacakları yüzmek için uygun değildir. Yine de, su altında kalmak onlar için hiç sorun değildir.
Keneler uçamaz veya zıplayamazlar. Keneler arachnida sınıfına aittir yani uçamayan örümceklerle aynı sınıftır. Keneler de uçamaz ve kanatları olan hiçbir türü bulunmamaktadır.
Kenelerin üremesi için beslenmesi yani kan emmesi gerekir. Kan emen dişi bir 20 ila 50 yumurta arası yumurta bırakabilir. Kenelerin ergin dişi ve erkekleri kan emerken çiftleşirler. Dişi karnını doyurduktan sonra düşer ve yumurtlamaya başlar. Sert dişi bir kez beslendikten sonra binlerce yumurta yumurtlayabilir, yumuşak dişi ise birkaç kez beslenmeye ihtiyaç duyar.
Kenelerin yaşam döngüleri 4 evreden oluşmaktadır. Bu evreler; yumurta, altı ayaklı larva, sekiz bacaklı nimf ve yetişkindir.
Aslında keneler tek başına zehirli değildir. Kan emerek besinlerini sağlayan keneler, daha önce ısırdığı hayvandaki virüsleri taşıdığı için zehirli ve zararlı hale gelmektedir. Pek çok bulaşıcığı hastalığı bünyesinde barındırabilen keneler, ısırdığı insan için ciddi sağlık sorunlarına sebebiyet verebilir.
Bir kenenin sizi ısırması ve hastalık belirtilerinin ortaya çıkması arasında ortalama 2 gün geçtiğini söylemek doğru olacaktır. Pek çok farkedilebilir belirtisi bulunan ısırıkları, insan sağlığı için ciddi tehdit oluşturabilir. Bu sebeple şüphelendiğiniz ilk andan itibaren bir uzmana görünmenizde fayda var.
Kene ısırıklarının gözle görülür pek çok belirtisi bulunmaktadır. Çünkü keneler ısırdıkları bölgede 10 güne kadar bağlı kalabilir. Genellikle kafa kısımları derinizin içine gömülü şekildedir ve keneyi bir bütün halinde bölgeden çıkarmak oldukça önemlidir. Isırılan bölgede genellikle ağrı ve şişlik, yanma hissi, döküntü veya kabarcıklar görülür. Isırılan kişide ise ; mide bulantısı, ateş, baş ağrısı, boyunda sertleşme,halsizlik, kas ve ekrem ağrıları yada şişmiş lenf düğümleri, titreme ve havale nöbetleri görülebilir. Kene ısırıklarının en belirgin belirtileri bunlardır ve bu belirtiler görülür görülmez vakit kaybetmeden bir doktora görünülmelidir.
Keneler yumurtadan 6 bacaklı olarak çıksalar da kabuk değişiminden sonra bacak sayıları 8’e ulaşır. Yani keneler larva evrelerinde 6 bacaklıyken, nimf evresine geçtiklerinde 8 bacaklı olurlar.
Kenelerin ülkemizde de görülen bir türü olan Hyalomma zararlı türlerindendir. Özellikle yaz aylarında ortaya çıkan bu türü Kırım Kongo Kanamalı Ateşi virüsü taşımasıyla bilinir.
Diğer haşarelerle kıyaslandığında kenelerin daha uzun yaşadıkları bilinmektedir. Bir kene ortalama 3 ila 5 yıla kadar yaşamlarını devam ettirebilir. Anca kenelerin bu kadar uzun yaşayabilmeleri için besin kaynağı olan kan ihtiyaçlarını da giderebilmeleri gerektiğini unutmamak gerekir.
Keneler genellikle vücudumuzda kıl bulunan bölgelere yapışmayı tercih ederler çünkü nemli bölgeleri severler. Saç , koltuk altı, kulak içleri ve kulak çevresi, bacak arkaları, dizlerin arka kısımları, bel bölgesi ve hatta göbek deliği de kenelerin yapıştığı bölgeler arasındadır. Özellikle piknik yapmak için gittiğiniz kırlık alanlardan yada yeşillik açısından zengin park gibi alanlardan döndüğünüzde mutlaka her yerinizi kontrol etmenizde fayda olacaktır.
Kenelerin diğer tüm haşareler gibi hoşlanmadığı ve uzak durduğu kokular vardır. Bunlar genellikle bitkilerin keskin kokularıdır. Bunlardan bazıları ise lavanta yağı, nane yağı, okaliptüs yağı, limon ve limon otu yağıdır.
Keneler yaz mevsiminin korkulu rüyasıdır. Kenelerden korunmak için de çeşitli yöntemler bulunur. Bunların en başında kırlık, çimenlik alanlara gittiğimizde üzerimize uzun kollu giysiler, uzun pantolonlar ve botlar giymek gelir. Böyle yerlerden geldiğimizde ise vücudumuzun her yerini mutlaka kontrol etmeliyiz. Bunun yanı sıra evcil dostunuzda kene varsa kendi başınıza kurtulmaya çalışmayın, mutlaka veterinere götürün. Evlerinizde de keneyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bunun içinse en etkili ve kesin çözüm profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almak olacaktır.
Kenelerin de diğer haşaler gibi hoşlanmadığı kokular vardır. Genellikle keskin kokusu olan bitkilerden hoşlanmazlar. Sarımsak, nane , lavanta, limon , okaliptüs bu kokuların başında gelir.
Keneler kan emerek beslenirler. Parazit canlılardır. Üremeleri ve hayatta kalabilmeleri için sıcak kanlı hayvanların yada insanların kanını emmeleri gerekir. Kendi ağırlıklarının 5 katı kadar kan emebilirler. Kan emdikten sonra vücutlarının 2 katı büyüklüğüne kadar ulaşıp şişerler.
Keneler uçamaz yada zıplayamazlar. Vücut yapıları bunlar için uygun değildir. Ergin olanlarının 8 bacakları bulunmasına rağmen, güçlü bacak yapıları bulunmamaktadır. Genellikle otlar veya ağaçların insan boyu kadar yüksek olanlarının üzerinde bekleyerek oradan geçen konaklarının cildine yapışırlar.
Keneler zorunlu kan emici ektoparazitler olarak bilinirler. Bacaklarının uç kısımlarında çengeller ve vantuzlar bulunmaktadır. Bunların yardımıyla cilde rahatça yapışarak hortumları yardımıyla kan emerler. Kan emdikten sonra da boyutunun 2 katı kadar büyüklüğe ulaşırlar yani şişerler.
Yapılan araştırmalara göre keneler 6 ay kadar aç yaşayabiliyorlar. Hatta dünyada beslenmeden en uzun süre yaşayabilen canlının olduğu söyleniyor. Bunun yanı sıra bir kenenin ömrü boyunca 3 kez konaklayıp- yapışabildiği de bilinmektedir.
Kene ısırması sonrası oluşan belirtiler arasında genellikle döküntü, kızarıklık,şişlik ve yanma hissi gözlenir. Döküntülerin ve kızaran bölgenin kaşınması da bu belirtiler arasındadır. Kene ısırığı hafife alınmaması gereken ısırıklardandır ve mutlaka belirtiler görüldükten itibaren doktora gidilmeli ve tek başına deriden çıkartılmaya çalışılmamalıdır.
2002 yılında ilk kene vakaları ülkemizde görülmeye başlandıktan sonra pek çok kene ilacı piyasa sürüldü ancak bunların ne kadar etkili ve insan sağlığına etkisi tartışılır. Diğer tüm haşarelerde olduğu gibi ilaçlamasında da mutlaka bir profosyonelden yardım alınmalıdır. Haşare türleri arasında en tehlikeli olanların başında keneler gelmektedir. Bu sebeple kenelerle mücadelede vakit kaybetmeksizin ilaçlama yaptırmak hayati önem taşımaktadır.
Keneler besin kaynağı olan kanı sıcak kanlı hayvanlar ve insanlardan sağlarlar. Evcil dostlarımızın kanı da kenelerin besin kaynaklarının başında gelmektedir. Evcil hayvanlarımız açık havada dolaşmayı, çimenlerde gezmeyi ve yuvarlanmayı çok severler. Onları her gezintiye çıkardığımızda geçme riski ile karşı karşıya kalırız. Bu sebeple dışardan geldiğinizde, özellikle tüyleri uzun bir dostunuz varsa bu tüylerin arasını mutlaka iyice kontrol etmelisiniz.
Keneler hem hayvanları hem de insanları konakçı olarak kullanırlar. Evcil hayvanlarımızla çok yakın temasta bulunmamız onlardaki kenenin bize geçme olasılığını da artırır. Bu sebeple evcil dostlarımızın kontrollerini yapmamız çok önemlidir. Özellikle köpeklerimizin kulübeleri, kedi ve köpek yatakları istilası için elverişli alanların başında gelmektedir.
Eğer sizi ısıran kene zehirliyse bunu vücudunuzda meydana gelen belirtilerden kolaylıkla anlayabilirsiniz. Isırılan bölgede genellikle ağrı ve şişlik, yanma hissi, döküntü veya kabarcıklar görülür. Isırılan kişide ise ; mide bulantısı, ateş, baş ağrısı, boyunda sertleşme,halsizlik, kas ve ekrem ağrıları yada şişmiş lenf düğümleri, titreme ve havale nöbetleri görülebilir. Eğer bu belirtiler varsa, sizi ısıran mutlaka zehirlidir ve acilen müdahale yapılması gerekir.
Kene hastalığı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ( KKKA ) olarak bilinir. Çok tehlikeli bir hastalık olan KKKA, hayvanlardan insanlara bulaşan bir enfeksiyon hastalığıdır. İlk olarak ülkemizde 2002 yılında görülmüş ve pek çok insanın ölümüne yol açmıştır.2003 yılında ise kesin tanısı konmuştur. Ateş, halsizlik, iştahsızlık, baş ağrısı, kas ağrısı, kusma, bulantı, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi bulgular ile kendisini gösterir ve ölümcüldür.
Kenelerin vücutları tek parça halindedir ve vücutlarını koruyan kalkan şeklinde bir yapısı bulunur. Kan emici ve tüyler ürpertici sürüngenlerdir. Sekiz bacağı vardır ve boyutları yaklaşık 1 mm ila 1 cm arasında değişir. Renkleri türlerine göre değişkenlik gösterse de kahverengi tonları, kırmızımsı kahverengi veya siyah renkte olabilirler. Yetişkin keneler küçük örümceklere benzer. Keneler ormanlık alanlarda, otlaklarda, kırlık ve çimenlik yerlerde yaygındır ancak çok fazla yeşil alanı olan bir bölgede yaşıyorsanız bahçenizde de bulunabilir.
Keneler üreme yoluyla çoğalırlar. Kenelerin ergin dişi ve erkekleri kan emerken çiftleşirler. Dişi kene karnını doyurduktan sonra düşer ve yumurtlamaya başlar. Sert dişi bir kez beslendikten sonra binlerce yumurta yumurtlayabilir, yumuşak dişi ise birkaç kez beslenmeye ihtiyaç duyar. Keneler her beslenmelerinden sonra 20-50 yumurta bırakabilir ve daha sonra bu yumurtalardan larvalar ortaya çıkar.
Evinizi ilaçlattığınız firmayı iyi belirlemeniz gerekir. İlaçlama firması mutlaka size işlem öncesinde ve sonrasında ne yapmanız gerektiği konusunda bilgi vermelidir. İlaçlama sonrası ilaçlanan bölgeyi 2-3 saat kapalı tutmalı, daha sonra herhangi bir hastalığı bulunmayan sağlıklı bir kişi tarafından içeri girilerek pencere ve balkon kapıları gibi hava sirkülasyonu sağlayan bölümler açılmalıdır. Bu işlemi yapan kişi hızlı bir şekilde dışarı çıkmalı içeride gereksiz yere durmamalıdır. Evi havalandırdıktan sonra temizlik işleminizi yapıp, kullanıma devam edebilirsiniz. Yaptığınız temizlik işleminin ıslak temizlik olmamasına dikkat etmeniz de çok önemlidir.
Yaşam alanlarınızın ilaçlandığı sırada evde bulunmamanız gerekmektedir. Kullanılan ilaçlar solunmamalı aksi taktirde zehirlenmelere yol açabilmektedir. Varsa evcil hayvanınız için de aynı durum geçerlidir. Yapılan ilaçlama işlemini denetlemek isteyenleriniz olacaktır. Ancak bu sağlığınız için çok yanlıştır. Bu nedenle güvenebileceğiniz firmalardan yardım talep etmeli ve bölgeden uzaklaşmalısınız.
Marketlerden veya eczanelerden kolaylıkla temin edebileceğiniz Raid türündeki popüler haşare ilaçları keneleri öldürmek için de kullanılabilir. Ancak ne kadar etkili olduğu konusu tartışmalıdır. Bu haşarelerden kurtulmanın en etkili yöntemi bir profosyonelden yardım almak olacaktır.
Marketlerden,eczanelerden veya tarım ilacı satılan yerlerden bu ilaçları temin edebilirsiniz. Ancak ilaçları kullanırken kendinizi ve sizinle birlikte yaşayan kişileri riske atmamak adına oldukça dikkatli olmanızda fayda var. İnsan sağlığı açısından büyük risk oluşturur. Bu nedenle işinizi şansa bırakmamalı, mutlaka ilaçlama işlemi için bir profosyonelden yardım almalısınız.
İlaçlama yapılırken, haşarelerin üreme ve gelişme süreçlerinin göz önünde bulundurulması büyük önem taşımaktadır. Yaptırılacak olan ilaçlama belirli aralıklarla ve düzenli bir şekilde yaptırılmalıdır. Larvalarının gelişim süreçleri de göz önüne alındığında, ilk ilaçlamadan sonra 15 gün arayla bir ilaçlama daha yapılması etkili bir sonuç almanıza yardımcı olacaktır.
Eczanelerde çeşitli haşareler için ilaçlar bulunmaktadır. İçin olan ilaçları da eczanelerden temin edebilirsiniz. Ancak bu ilaçların çoğu etkisizdir. Süpermarketlerden ve eczanelerden temin ettiğiniz haşere ilaçları, kokuludur veya diğer toksit maddeler ile zenginleştirilmiştir. Kullanımı ise oldukça basit olan bu ilaçları ilk kullandığınızda etkili olduğunu düşünürsünüz ancak üstünden birkaç gün geçtikten sonra haşereler ile tekrar karşılaştığınızda hayal kırıklığı yaşama ihtimaliniz oldukça yüksektir. Söz konusu keneler olunca daha da dikkatli olmalı ve ilaçlama işlemini mutlaka bir profosyonele yaptırmalıyız.
Sağlıklı ve garantili bir ilaçlama yapmak istiyorsak , uzman bir ilaçlama firmasından yardım almak en doğru seçenek olacaktır. Tüm haşare türlerinde olduğu gibi için de en doğru ilaçlama yöntemini belirlemek çok önemlidir. Haşare probleminizin neden kaynaklandığının, ne tür ilacın kullanılması gerektiğinin,kesin çözüme nasıl ulaşabileceğinizin ve ilaçlama işleminden önce ve sonra neler yapmanız gerektiğinin bilgisi sizlere mutlaka verilmelidir.
Kene ilaçlaması, tespit edildiği ilk anda vakit kaybetmeden yapılmalıdır. İlaçlama yapıldıktan sonra 24 saat ıslak temizlik yapmamalısınız. Yapılan ilaçlamanın etkili bir sonuç verebilmesi için belirli aralıklarla düzenli bir şekilde yapılması gerekmektedir. Evinizi sık sık süpürmeli, silmeli ve havalandırmalısınız. Varsa evcil hayvanınızın temizliği de oldukça önemlidir. Dostlarınızı sık sık yıkamalı ve her yıkamadan sonra tüylerini taramalı ve tararken kontrol etmelisiniz.
Haşare ilaçları yoğun kimyasallar içerir,evde yapılması mümkün değildir. Bunun yerine profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım almanız en doğru seçenek olacaktır. Unutmayın, haşareler sağlığınızdan daha kıymetli değildir.
Haşare ilaçları, içerdiği ağır kimyasallar sebebiyle insan sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir. Bu sebeple kene ilaçlamasını kendi başınıza yapmayınız. Eczanelerden satın alacağınız kene ilaçları etkili bir sonuç almanızda size yardımcı olmayacak aksine zaman kaybı yaşamanıza sebep olacaktır. Mutlaka bir profosyonelden yardım alınız.
Keneler ile tek başına vereceğiniz mücadele zaman kaybı yaşamanıza hatta kenenin sizi veya varsa evcil hayvanınızı ısırmasına sebep olabilir. Bu ısırık da beraberinde ciddi sağlık sorunları getirebilir. Bu sebeple keneden bir an önce kurtulmak hayati önem taşımaktadır. Eğer evinizde kene gördüyseniz vakit kaybetmeden bir ilaçlama şirketini aramalı ve onlardan kurtulmak için yardım istemelisiniz. Diğer tüm haşarelerde olduğu gibi tehlikeli kenelerden de kurtulmanın en etkili ve kesin çözüm yolu ilaçlama yaptırmaktır.
Keneler genellikle vücudumuzda kıl bulunan bölgelere yapışmayı tercih ederler çünkü nemli bölgeleri severler. Saç , koltuk altı, kulak içleri ve kulak çevresi, bacak arkaları, dizlerin arka kısımları, bel bölgesi ve hatta göbek deliği de kenelerin yapıştığı bölgeler arasındadır. Bunun yanı açık alanlar, çimenlik, kırlık , yani yeşilliğin bol olduğu yerler kenelerin yaşam alanlarındadır. Evimizde ise köpek veya kedilerimizin yatakları, kulübeleri kene istilasına oldukça açık bölgelerdir.
Kenelerin besin kaynağı insan ve sıcak kanlı hayvanların kanlarıdır. Keneler kan emerek beslenen parazitlerdir. Yumurtadan çıktıktan sonra, keneler hayatta kalmak için her aşamada kan emmelidir. Bu kadar çok konağa ihtiyaç duyan kenelerin, tüm yaşam döngülerini tamamlamaları 3 yıla kadar sürebilir. Çoğu kene ise, sonraki beslenmeleri için bir konakçı bulamadıkları için ölürler.
Evet, keneler yumurtlayarak ürerler ve çoğalırlar. Sert dişi kene bir kez beslendikten sonra binlerce yumurta yumurtlayabilir, yumuşak dişi kene ise birkaç kez beslenmeye ihtiyaç duyar. Keneler her beslenmelerinden sonra 20-50 yumurta bırakabilir ve daha sonra bu yumurtalardan larvalar ortaya çıkar. Larvaların ortaya çıkma süresi ise 2 hafta ila 4 hafta arasında değişmektedir.
Keneler tropik bölgeleri yani nemli ve sıcak ortamları severler. Bu sebeple yaz ayları yumurtlamaları için en elverişli zamandır. Kenelerin ergin dişi ve erkekleri kan emerken çiftleşirler. Dişi kene karnını doyurduktan sonra düşer ve yumurtlamaya başlar. Kan emmek kenelerin üreyebilmesi ve yaşamlarını devam ettirebilmesi için oldukça önemli bir faktördür.
Dişi keneler çoğunlukla bir kerede binlerce kahverengi, küreye benzer yumurtalar bırakırlar. Dişi kenenin organı, çevreye karşı korunmaları için her bir yumurtanın etrafını su geçirmeyen balmumuna benzer bir maddeyle kaplar. Çevresel koşullar da göz önüne alındığında yumurtaların çatlaması 2 hafta ila 4 hafta süreyle gerçekleşir.
Sert dişi bir kene tek seferde binlerce yumurta bırakabilir. Bunun için bir kez beslenmesi yeterli olacaktır. Ancak yumuşak dişi bir kene bunun için birkaç kez beslenmeye ihtiyaç duyar. Her beslenme sonrası 20 ila 50 arasında yumurta bırakan keneler, çok çabuk çoğalabilirler.
Keneler diğer haşarelerden farklıdır. Keneler insan sağlığı açısından büyük risk oluşturur. Keneleri bulunduğunuz ortamdan hızla uzaklaştırmak hayati önem taşımaktadır. Keneden en etkili ve hızlı şekilde kurtulmak için ilaçlama yaptırmalısınız. Bunun için profosyonel bir ilaçlama firmasından yardım alabilir, sorunu kökten çözebilirsiniz.
Kenelerin yumurtalarıyla beslenen pek çok hayvan bulunmaktadır. Bu hayvanların kenelerin başlıca düşmanlarıdır. Yengeçler, örümcekler, kurbağalar, güveler ve böcekler kene yumurtalarıyla beslenirler. Karıncaların da bazı türlerinin keneler ile beslendiği bilinmektedir.
Keneler için en uygun ilaçlama zamanı bahar aylarının başlangıcı olacaktır. Ancak her mevsim evlerimizde kene görmemiz mümkündür. Kene ilaçlamasında dikkat etmemiz gereken en önemli şey zamandır. Kene görüldüğü ilk andan itibaren vakit kaybetmeden ilaçlama yapılmalıdır. En başından alınan önlemler en etkili çözümleri de beraberinde getirecektir.
Kenenin vücuttan çıkartılması için mutlaka cerrahi bir müdahale gerekir. Bunun için uzman bir doktora görünmelisiniz. Doktora gidemediğiniz bir durumla karşı karşıyaysanız keneyi bir cımbız yardımıyla kafasından çekerek çıkartmanız gerekir. Kene mutlaka tek parça halinde çıkmalı ve patlamaması gerekir. Eğer kene patlarsa hastalık taşıyan sıvının vücudunuza yayılması olasıdır. Bu sebeple bu işlemi kendiniz yapmanız her zaman büyük risktir. Mutlaka vakit kaybetmeden bir doktora gitmelisiniz.
Kenelerin en aktif olduğu ortamlar yeşil alanlardır. Özellikle yaz mevsimlerinin beraberinde getirdiği sıcak hava koşulları kenelerin en sevdiği havalardır. Ancak sadece sıcak havalarda kene olur demek yanlış olacaktır. Her mevsimde kene görmemiz mümkündür ancak çoğunlukla yaz mevsiminde aktiflerdir.
Özellikle ilkbahar ve yaz aylarının gelmesiyle piknik yapmaya veya kamp yapmaya gitmek, doğa yürüyüşleri yapmak isteyebilirsiniz. Ancak keneler keyfinizi kaçırabilir. Bu sebeple böyle yerlere giderken uzun kollu kıyafetler tercih edebilir, şort yerine pantolon giyebilirsiniz. Çimenlerde yalın ayak yürümek stresten kurtulmanıza yardımcı olurken kenelere davetiye çıkartabilir. Bu sebeple çıplak ayakla gezmekten kaçınmalısınız. Hayvan dostlarımızla fazla yakın temas kurmak da kenelerin size bulaşmasına sebep olabilir. Açık renk kıyafetler giymeyi tercih edebilirsiniz. Açık renk kıyafetlerde keneler daha kolay belli olacaktır. Eve geldiğinizde kıyafetlerinizi hemen çıkartmalı, sıcak suda yıkamalısınız.
Kenenin ingilizcesi “tick” almancası ise “der holzbock” dur.
Keneleri çoğunlukla evlerimize kıyafetlerimizle yada evcil dostlarımız aracılığıyla taşırız. Keneleri evlerimizden uzak tutmak istiyorsak çok dikkatli olmalıyız. Evcil hayvanımızı dışarıya çıkardığımızda evimize almadan önce tüylerinin arasını ve derisini mutlaka titizlikle kontrol etmeli, eve öyle almalıyız ve temizliğine de önem vermeliyiz. Bizler de aynı şekilde eve girmeden vücudumuzun her yerini kontrol etmeli, kıyafetlerimizi silkeleyip içeriye öyle girmeliyiz. Evlerimizin yakınlarında çimen, ağaç varsa camlarımızın ve balkon kapılarımızın uzun süre açık kalmamasına dikkat etmeliyiz.
Kenelerin doğal ortamlarının açık alanlar ve çimenlik, kırlık gibi yeşil alanlar olduğu bilinir. Kenelerin evlerimizde üremesinin pratikte mümkün olmadığını düşünüyor olabiliriz. Fakat etrafı yeşil alan olarak zengin olan binalarda yada müstakil bahçeli bir evde oturuyorsanız kenelerin evlerinize gelme ihtimali de artar.
Keneler kanımızı emerken kafalarını derimizin altına sokarlar. Burada nefessiz kaldıklarını düşünüyor olabilirsiniz ancak keneler trake solunumu yapan parazitlerdir. Bu sebeple de deri altında kaldıklarında da rahatlıkla nefes almaya devam edebilirler. Keneler derimizin altında 10 güne kadar kalabilirler.
Kenelerin sevmediği kokular arasında lavanta bitkisinin keskin kokusu da yer almaktadır. Vücudunuza sürdüğünüz lavanta yağının keneleri sizden uzak tuttuğu bilinmektedir. Ancak etkili bir çözüm yolu olup olmadığı tartışılır.
Kenenin gövdesini delmek, enfektif sıvıları yani hastalığa neden olan organizmalarla dolu olan sıvıları konağa veya keneyi çıkaran kişinin üzerine gelmesine neden olur. Kenenin yaralanmasına veya tahriş olmasına neden olmak, enfektif sıvıların konakçıya geri akmasına neden olabilir ve bu da kişinin ciddi bir enfeksiyon kapmasına neden olabilir.
Ülkemizde görülen zehirli kenelerin başında gelen Hyalomma adındaki kene yaz kenesigiller familyasındandır. Genellikle kırmızımsı kahverenginde olan Hyalomma, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi bulaştıran kene türleri arasındadır.
Keneyi vücudumuzda farketmek genellikle kolaydır. Çünkü keneler ısırdıkları bölgede 10 güne kadar bağlı kalabilir. Bir kene ömrü boyunca en fazla 3 konak değiştirir. Konakçısının kanını emdikten sonra kendi vücudunun 2 katı büyüklüğüne ulaşan kenelerin zehirli ve hastalık taşıyanları vücudumuzda çeşitli belirtilere yol açar.
Zehirli kenelerin bilinen en önemli özelliği hızlı çoğalabilmeleridir. Zehirli olan deri altı kenelerini çıkarmak oldukça zordur çünkü tek parça halinde çıkartılmalıdır. Mutlaka cerrahi bir müdahale yapılması gerekir. Zehirli keneler genellikle yaz aylarında ortaya çıkar ve trake solunumu yaparlar. Bu sebeple de deri altında kaldıklarında da rahatlıkla nefes almaya devam edebilirler.
Yapılan araştırmalara göre ülkemizde özellikle Çankırı, Artvin, Erzurum, Erzincan, Karabük, Giresun, Bingöl, Tokat, Yozgat, Kastamonu, Ordu, Çorum, Samsun, Bolu, Gümüşhane illeri ve bu illerin çevresinde kene görülme riski yüksektir.
Keneler pek çok bulaşıcı hastalığı bünyesinde barındırır. Vücutlarında yer alan bu virüsleri de üzerinde konakladıkları canlıya bulaştırırlar. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), Lyme hastalığı, Kene kaynaklı Ensefalit, Monositik erlihyoz, Granülositik erlihyoz, Babezyoz, Q ateşi, Akdeniz benekli ateşi bu hastalıkların başında yer almaktadır.
Keneler karınlarını doyurana kadar konaklarından kopmazlar. Doyduktan sonra ise kendiliğinden düşerler. Ortalama kenelerin 10 gün boyunca kan emebildiklerini söyleyebiliriz. Bu sebeple kendiliğinden düşmesini beklemek oldukça tehlikeli ve eğer ısıran kene hastalık taşıyorsa can kaybına sebep olabilir.
Kene ısırıklarına alerjisi olan bireylerin semptomları diğerlerine göre farklılık gösterir. Kene ısırığına karşı alerjik reaksiyon gösteren bireylerde genellikle reflekslerin zayıfladığı yada kaybolduğu veya kaslarında güçsüzlük görülür. Isırılan bölgede döküntü,yanma hissi,ağrı ve şişlik,kabarcıklar görülür. Nefes almada güçlük görülür ancak ateş görülmez. Daha ileri seviyelerde ise solunum sistemi ciddi şekilde hasar görebilir.
Kenelerin kışın öldüğünü söylemek yanlış bir bilgidir. Keneler kışı çeşitli şekillerde atlatabilirler. Türlerine ve yaşam döngülerindeki aşamaya bağlı olarak keneler, kış aylarında hareketsiz bir şekilde kalarak veya bir konakçıya tutunarak hayatta kalabilirler. Keneler kış aylarında değil yaz aylarında aktiftirler. Ancak kış aylarında da kendilerine konakçı buldukları sürece yaşamlarına devam edebilirler.
Kene ilaçlaması uzmanlık gerektiren böcek ilaçlama uygulamalarının en başında gelir. Eğer bahçenizde kene olduğundan şüpheleniyorsanız mutlaka bir profosyonel ilaçlama firmasından yardım almalısınız. En çok yapılan hataların başında marketlerden alınan ilaçları bilinçsiz bir şekilde yapmaktır. Bu bahçenizi kenelerden kurtarmaz aksine kenelerin önüne geçebilecek hayvanların da ölmesine neden olabilir. Kendi sağlığınız ve etrafınızdaki insanların sağlığı için bu işlemi kendi başınıza yapmamalı, mutlaka bir firma ile anlaşmalısınız.
Kene aracılığıyla bulaşan en tehlikeli bulaşıcı hastalıkların başında Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA ) gelmektedir. Peki bu hastalık bize hangi yollarla bulaşıyor? KKKA virüsünü bünyesinde barındıran Hylomma türüne ait kenelerin vücudumuza yapışması, bu kenelerin çıplak ellerle ezilmesi ve çıkan sıvıyla temas edilmesi bu hastalığın bulaşmasını sağlar.